25 Kasım 2007 Pazar

Öğretmenim canım benim



şampiyonlar ligindeki yılların birikimi hayallerimizi gerçekleştirmek için kanat çırpan kanaryalarımız bu hayallerin gerçekleşmesine ramak kala Türkcell Süper Liginde Ankaraspor maçıyla ligin de tartışmasız en iyi takımı olduğunu gösterdi
Milli Takım arasının ardından İnter maçı öncesi yorgun aslarımızın birkaçının dinlendirilmesi gerekir diye düşünerek maçı izlemeye koyuldum
ama Zico yine kalıp kadroyu bozmadan maça başladı
sadece Lugano dinlendirilirken sakatlıkları bulunan Gökhan ve Denizin haricinde değişiklik yoktu
Kanarya maça Volkan,defansta Edu Lugano sağ bek Önder solbek Carlos tek önlibero Aurellio onun önünde Vederson Tümer Deivid forvette Semih ve arkasında Alex ile 4-1-4-1-1 gibimsi bir taktikle çıktı
Kadıköydeki maçlarda bari daha ofansif bir kadro olsun be canımın içi diyen Fenerlileri tatmin edecek bir kadroydu aslında
ilk yarı ve ikinci yarı şeklinde sanki iki tane Fener vardı sahada
İnter maçını düşünerek fazla yorulmayız diye düşünüyordum ama ilk yarı tempoluydu takımımız
maçın başında Deividin şık ara pasında çapraz koşu yapan "forvet" Semihin de sayesinde boş kalan "zor kapıları açmada muktedir çilingirimiz" Aleximiz De Souzamız kaleciyi de çalımlayıp boş kaleye topu göndererek rahat bir maç müjdesi veriyordu
Fenerbahçe bu sene gol atmak istedi mi atıp geliyor
bu maçta da ilk 25 dakikada kaleye attığımız 4 şutun 3ü kaleyi tutmuşken 2-0ı bulmuştuk bile
Aurellionun sağdan ortasına milli stoper Emre Aşık'ın biz gibi izlediği pozisyonda Semih forvette özlediğimiz gollerden bir kuple sundu
köşeye o kadar güzel vurdu ki kafasını biz,Emre, defans izlerken Ankara kalecisi Senecky ulan benim başım kel mi ben de izlemek istiyorum bu güzel golü deyip seyrediyordu topu
bundan sonra dururuz diye düşünüyordum ama takım tempolu oynamaya devam ediyordu
Zico bu maçta tıpkı 6 sene önce Mustafa Denizli'nin yaptığı gibi "ben hücum yaparsam karşı takıma hücum şansı vermem" savunma anlayışındaydı
nitekim de bu taktik "savunma yapayım" taktiğinden daha etkili bir savunma şeklindeydi
zira ilk yarı bu sonuçla bittikten sonra ikinci yarı kapanan takımımız kalesinde pozisyonlar görmeye başladı
tabi bunda benim tempoyu düşürmemiz lazım 3 gün sonra maçımız var lafıma atıfta bulunma isteği de yok değildi hani
o kadar çok söyledim ki "al işte düşürdük tempoyu mutlumusun" der gibilerdi
ama ben bunu kastetmemiştim ki diye ağladığım dakikalarda golü de yedik
milli takımın en fazla çalışan mehmetçiği olduğu için yorgun dönmesi muhtemel Aurellionun yanına Zico Selçuk'u koyuyor ama nafile
gözlerin Denizi aradığı dakikalarda dilimden düşmeyen laf "topu Alexin sihirbaz ayaklarına ulaştırmalıyız" idi
nitekim golden sonra "abi biz bu işi beceremiyoruz,kurtar bizi" diyerek Alexin öpülesi ayaklarına paslar gelmeye başladı ve o da takımı hücuma kaldırmaya.
bu maçta Alex kornerlere serbet vuruşlara da pek gitmedi
bunun da neden olduğunu 74te gördük sanki
Vedersonun öndireğe açtığı güzel ortasında Selçukun kaleciden dönen kafa topunu takip eden Alex bir kere daha taraftarlara "merak etmeyin rahat bir maç izleyeceksiniz" müjdesi veriyordu
bu golden iki dakika sonra "forvet" Semihin Vedersonun topuna hareketlenmesi kaleci Senecky'i ürkütmüştü
ama korkunun ecele faydası yoktu
Seneckynin uzaklaştırmaya çalıştığı topu Vederson boş kaleye gönderdi
Senecky bir kez daha müdahele etti
Semih önüne düşen topta sert vurdu direkten döndü
ve o an ne Seneckynin ne de kale direğinin yapabileceği hiçbirşeyi kalmamıştı
çünkü top Alex De Souzanın ayaklarındaydı artık
"Uyurgezer dahi" 3. golünü atarak geçen seneki krallığın kendisi için yeterli olmadığını bu sene de Kralex ünvanı istediğini belirtiyordu
maçın sonlarına doğru Alexin boş kaleye şandellediği topta Carlosun gol diyerek Alexe koştuğu fakat sonra elini başına götürüp güldüğü an maçın en hoş anıydı
maçı 4-2 alan takımımız İnter için bilenmeye koyuldu

uzun süredir forma şansı bulamayan Önder Gökhandan hayatta forma alamayacak gibi
vasattı
Ankaranın ikinci golünde kademeye girmeyip Mehmet Yılmaza kafayı vurdurması hanesine benim nazarımda eksi yazdırdı
Denizin ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bu maç bir kere daha gördük
yerine oynayan Tümer etkisizdi
özellikle ikinci yarı
ancak olgun futbolu yine de farkedilebiyor ilerleyen zamanlarda çok yardımı dokunacaktır
kalede Volkan kendinden emin konsantrasyonu yüksek oynayınca maçın en iyi oyuncularından biri oldu
Deivid bu sene canavar gibi
her aldığı topta hücumu düşünmesine hayranım
Semih ; dedim ya "forvet" ve "golcü"
başka söze gerek yok sanırm
ve tabi Alex
Onun mücadelesi ve öfkesi, bir frikiğe yorduğu kafa ve vuruş inceliğinde, onun kazanma arzusu attığı çalımın nezaketinde, onun hırsı en umulmayan anda en uygun olan adama atılan pasta...

Fenerbahçe gibi, bekleneni değil, kendi doğrularını yapan bir adam..

Fenerbahçe gibi, tek rakibi kendisi...

"zor kapıları açmada muktedir çilingir" dedim onun için yazının başında
hakikaten öyle
maçın başında attığı gol Hikmet Karamanın dediği gibi Ankarasporun gardını erken düşürdü
ve maç 2-1 ken attığı gollerle olası bir puan kaybını fırtınasıyla dağıttı
maçın sonlarına doğru ise 2 hafta sonraki Galatasaray maçını düşünerek kart gördü ve haftaya Denizli maçında verilmesi muhtemel sarı kartın ve akabinde Galatasaray maçında oynayamayacak olmasının önüne set çekti
Alexin futbol dersi verdiği dün 24 Kasım Öğretmenler Günüydü
dersi derste dinlemek lazımdır
dinlemezseniz sınavda tökezlersiniz
sonra laflarınız Alexin futboluyla size döner

iyiki varsın Alex
Fenerbahçe senle bi başka güzel

0 Yorum: