26 Temmuz 2009 Pazar
10 numaraaa...De souzaaaaa... ÜLKEEERRR
Ben bir kan grubu tanıyorum, o da sarı-lacivert
Çubuklu diyarında güzel şeyler oluyor
Fenerbahçe Cumhuriyeti deyince millet bir kıskançlık bir galeyan bir hezeyan halinde en milliyetçiden bile milliyetçi en cumhuriyetçiden bile cumhuriyetçi kesiliveriyor. E hadi bakalım biz de Fenerbahçe Cumhuriyeti demeyelim bu yazıda çubuklu diyarı diyelim. Çubuktan da rahatsız olmazsınız umarım!
Çubuklu diyarında dün yüksek divan kurulu toplantısı yapıldı. İşte yönetim yüksek divan üyelerine yaptıklarını yapacaklarını borçları projeleri vs anlattı. Benim dikkatimi çeken güzelliklerden bahsetmek istiyorum izninizle.
* Fenerbahçe'nin yaşayan en yaşlı futbolcusu Zeynel Üner'e Başkan Aziz Yıldırım tarafından bir plaket verildi. Üner 93 yaşında ve kulüp üyeliğinde 70 seneyi geride bırakmış bir isim. Allah uzun ömürler versin.
* Lefter Küçükandonyanis'in isminin Dereağzı Tesislerine, Can Bartu'nun isminin de Samandıra Kamp Merkezi'ne verilmesi önerisi oy birliğiyle kabul edildi.
Aziz Yıldırım ve yönetimin bu yönünü seviyorum. Vefa'yı İstanbulda bir semt adı olmasından öte değerlendiriyorlar. Yapılan stada da efsane başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilmişti hatırlarsınız ki. Efsane futbolcularımızın isminin tesislerimize verilmesi şahane bir karar. Bu isimler kimilerine göre farklı olabilirdi. Ancak ben Sinyor ve Ordinaryusun isminin verilmesini doğru ve güzel olarak buluyorum. Bundan sonrası için de yapılacak çok tesis verilecek çok isim var. Halit Çapın'ın dediği gibi "Biz Fenerbahçeyiz, bizden çok adam çıkar". Yönetim de ona göre davransın artık. Ya falanca ismi unuttuk hemen bi okul yapın da ismini verelim, ya şeyi unuttuk bi tesis yapalım da onun ismini verelim vs gibisinden Fener efsaneleriyle yarışmalı :D
* Bunlar dışında kulüpte 25. yılını dolduranlar ismi okunarak 40 ve 50. yılını dolduranlar da plaketle onurlandırıldı
*16. Akdeniz Oyunları ve Üniversite Oyunları'nda altın madalyalar kazanan Fenerbahçeli milli atletler Halil Akkaş ve Nevin Yanıt'a, Başkan Aziz Yıldırım ve Yüksek Divan Kurulu BaşkanıYüksel Günay tarafından plaket verildi
* Samandıra'daki basın odaları yenilenerek sandalye ve masalar değiştirildi ve odaya plazma tv konuldu. Şükrü Saracoğlu Stadyumundaki basın odası da Uefa kriterlerine göre büyütüldü. Ali Koç'un katkılarıyla Fenerbahçe zaten bazınla ilişkilerini önemli ölçüde geliştirmişti. Bu sene de Aragonesin nemrut suratı ve kurallarının aksine Daum basınla sıcak ilişkiler kurdu. Her ayda yapılması planlanan Ali Koç- Şekip Mosturoğlu bilgilendirme basın toplantıları da bu sene de devam etmeli diye düşünüyorum.
Gelelim Fenerbahçe Futbol takımına
Geçen seneki bedbaht ve berbat sezonun ardından bu sene hangi maçı izlesek keyif alırız zaten ama yine de iyiydi dün akşam Bolu karşısında izlediğim takım.
Maçı Fenerbahçe 5-1 kazanırken gollerin ikisi Alex'ten, diğerleri de Güiza ve yeni transferler Santos ve Bilica'dan geldi.
Daum en büyük kaptanım dediği Alex dışında hazırlık maçlarından bu yana denenen yeni kaptanlarına bir yenisini daha ekledi. Genç Gökhan Gönül; Büyük Kaptan,Carlos, Emre ve Deniz'den sonra bu sezon pazubandla maça başlayan 5. isim oldu. Bu takımda sorumluluk almayı ve liderliği kamçılayan güzel bir hamle. Başta karşıydım ama her futbolcumuza güvendiğimizin her futbolcunun önemli olduğunun her futbolcunun elini taşın altına sokma zorunluluğunun güzel bir nişanesi olarak belirmekte
Takımdaki arkadaşlık ve güzel hava da göze batıyor. Kampa geç katılan Güiza bile ne kadar şen şakraktı öyle. Yeni transferler Santos ve Cristian ilk kez takımla sahaya çıktı. Tabi Mehmet Topuz da. Santos arkasında dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki ile uyumluydu. Sol kanadı koridor yaptılar. Carlos ileri çıktığında Santos hemen sol beki kapatıyor böylelikle geçen senenin aksine daha canlı bir Carlos izliyorduk. Taraftarımız Carlosa bolca sallıyordu hiçbişey yapmıyor diye; Uğur Boral faktörünü gözönne almıyorlardı tabi. Uğur ne savunmaya yardıma geliyordu ne de Carlosun hücuma çıkmasına. Ama bizim taraftar sallamak için bahane aradığı için bunu da görmezler
Santos Carlos uyumunu sağa da kurarsak yeni kanatlarıyla kanarya çok yüksekten uçacak.
Orta sahada dün Denizi çok beğendim. Emreyi ise beğenmedim. Emrenin oyun kurmada oyun açmada topu ileriye taşımada daha çok inisiyatif alması gerekirken çok sönük kaldı. Yeni transfer Cristian da skorun avantajıyla sakin risksiz bir oyun oynadı. Rakip güçlü olmadığı için pek göremedik onu ama kumaşının sağlam olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde Topuz ve soru işareti taşıdığım ama dünkü maçta biraz olsun beni rahatlatan Bilica'nın da.
Bilicanın yanına sağlam bir stoper alınması gerektiğini düşünüyorum
son olarak da Alex'e değineyim. Alex; Alex işte. Kör gözlere belden aşağı vuranlara inat dimdik ayakta. Oynuyor oynattırıyor Alex berbat oynasa da ben demiştim diyeyim diye pusuda yatan akbabalar da hayal kırıklığına uğruyor
Çubuklu diyarında güzel şeyler oluyor
Daha da güzel şeyler olacak
Kopiket: Sarı Laci
24 Temmuz 2009 Cuma
365 gün önce...
365 gün önce bu zamanlar girdin dünyama..
elinin gözlerinin kalbinin değdiği her yer...
seninle herşey aydınlandı...
ışıl ışıl oldu...
herşey güzelleşti...
daha önceden bu kadar parlak değildi güneş...
meyveler bu kadar tatlı mıydı...
çiçeklerin kokusunu daha bir alır oldum..
sahi gökyüzü bu kadar mavi miydi...
peki ya dünya..
görmüş müydü senin kadar güzel bir kızı...
peki ya ben..
daha önce bu kadar mutlu muydum...
365 gün önce bu zamanlar girdin dünyama..
yeniden doğdum sanki...
sanki daha öncesi yoktu hiç olmamıştı...
365 gün önce bu zamanlar girdin dünyama..
meleğim, canım sevgilim, tatlı prensesim...
iyiki varsın...
2 Temmuz 2009 Perşembe
Transfer
Geçen seneki başarısız sezonun ardından bu sene köklü değişiklikler kaçınılmazdı hele ki Fenerbahçe gibi başarısızlığın tahammül görmediği bir camiada. Aragones'in gönderilmesi son derece doğru ve geç kalınmış bir hamleydi. Aragones'in yerine Daum geldi. Daum da bence güzel bir hamledir. Madem ki 3 sene üstüste şampiyonluk sözü verildi bunu Daum başarabilir. Daum ilk Fenerbahçe serüveninde çoluk çocuk sayılabilecek isimlerle bunu başarıyordu. Ümit milli takımdan oyuncular transfer edilip Pierre-pare eşliğinde gençler şampiyonluklar kazanmıştı. Yapılan iyi transferler de (Alex gibi Nobre gibi) şampiyonluğun önemli etkenlerindendi tabi. Son sene şampiyonluk kaybedildi ya da kaybettirldi ve Daum Köln'e gitmek istedi.
Daum herşeyden önce iyi bir hoca. İyi bir taktisyen. Koch eşliğinde takım 90 dakika koşan mücadele eden bir takım hüviyetindeydi. Denizli kupa maçında 105 dakika 10 kişi 15 dakika 9 kişi oynayan sol beki ve stoperi atılmış takımda oyuncu değişikliği yapılmamış mevcut kişiler üzerinde değişiklikler ve müthiş kondüsyonla takım turu geçmişti bunun bir benzerini şampiyonlar liginde Schalke Arena'da gerçekleştirmiş ve ilk yarı Luciano ikinci yarının başında Aurelio'nun atıldığı maçta 9 kişiyle Alman ekolüne Alman usulü cevap vermiş ancak 2 atakla yenilmiştik. Daum döneminde Avrupa'da başarısız olduk doğru ama yani Manchester deplasmanı Milan deplasmanında oynadığımız oyunu görmüyor muyuz; gayet iyi oynamıştık. Schalke maçında Volkan hata yapmasa Nobre boş kalede Anelkaya verse , Milano'da Kaka'ya orta sahada faul yapılsa, Manchester deplasmanında Fatih Akyel ve Rüştü kabul gününde olmasa hala başarısız der miydik acaba. Neyse bunlar geçmişte kaldı artık ne diyorduk Daum. Daum Fenerbahçe'yi ve Türk futbolunu Türk futbolcusunu Türkiye'yi iyi tanıyor. Bir uyum sorunu olmayacak. Asıl doğru hamle ise ilk defa teknik direktöre bırakıldı transferler. Daum transfer konusunda geçmişi başarıyla dolu birisi. Evet Luciano belki dünyanın en iyi stoperi değildi ama Daum zamanında çok iyi işler yaptı. Keza Aurelio normal bir sağ kanat iken Daum döneminde milli takımda bile alternatifsiz önliberoya dönüştü. Daum futbolcusundan yararlanmayı biliyor kim ne derse desin. Serkan Balcıyı sağ bek Ümit Özatı sol bek Tuncayı sol açık oynatması başarıyla neticelenmiş hamleler. Daum'un aradığı en önemli şey çok yerde oynayabilen oyuncular. Total futbolu uyguluyor Daum farkında olmadan :)
Bu senenin transferlerine dönelim uzatmadan
Öncelikle alınmasını istemediğim Topuz alındı. Neden istemedime geçmeme gerek yok. Tavşan dağa küsmüş durumu olmasın. Alındı işte napalım artık. Topuz futbolcu olarak iyi bir oyuncu. Orta sahanın sağı ve ortası asıl yeri ancak bununla birlikte forvet arkası, orta sahanın solu ve defansın sağında da görev yapabiliyor. Daum için ideal bir oyuncu. Özer bu senenin bence en flaş transferi olmaya aday biri. Kalitesi ve karakteriyle uzun süre adından söz ettirebilir. Forvet arkası, Sol açık ve Sağ açık bölgelerinde başarılı olmuş bir oyuncu. Sakatlığı nüksetmezse çok fayda sağlar. Bekiri çok tanımıyorum genç yaşında Gaziantep gibi bir kulüpte kaptanlık alması bence önemli birşey. Karakterini gösterir bence ve karakterli oyuncuları hep sevmişimdir. Bekir muhtemelen iki yabancı stoperin yedeği olarak forma bekleyecek. Yabancı stoperlerden biri Bilica. Bilica geçen senenin en iyisiydi. Ancak Fenerbahçe'nin oyun yapısı Sivasspor'un aksine kapanan yardımlaşmalı bir takımdan çok oyunu önde kuran defans çizgisi orta sahaya yakın bir takım. Geniş alanda yakalanacak bir Bilica Sivasspor'un son hafta maçlarını anımsatmaz umarım. Bülent Uygun'un geçen günlerde NTV'de Doğru Transfer programında yaptığı açıklamalar her ne kadar yüreğime su serpse de hala bir yanım korkuyor açıkçası. Başarılı olacağını umut ediyorum.
Diğer yabancı stoper şu an için belli değil. Edu'nun sakatlığı sebebiyle yollar ayrılacak gibi, Lugano defteri de büyük ihtimalle kapandı. Fenerbahçe o bölgeye bir yabancı stoper alacak muhtemelen. ABD'li savunma oyuncusu Onyewu ismi medyada çokça geçmekte. İyi bir oyuncuya benziyor ancak ABD de geriye yaslanan ve kontra atak futbolu tercih eden bir takımdı. Eğer alınırsa Carlos ve çocuğa(Gökhan Gönül) çok iş düşecek. Öte yandan Daum'un eski öğrencisi Lucio Bayern'deen ayrılıyormuş Milan veya Real ister ama yine de ne yapıp edilip takıma kazandırılmalı bence. Müthiş transfer olur
Kalede Volkan kalacak gibi. Anlaşma sağlanır tahminimce. Ki sağlanmalı da. Her ne kadar eleştirsek de bence Türkiye'nin en iyi kalecisidir. Sağ bekte çocuğa bir yedek alınmalı. Ben Önder'i istemiyorum orada. Atak yapabilecek bir bek olmalı. Açıkçası hiç sevemediğim Ali Bilgin'i sağ bekte baya beğenmiştim. Satılmayıp orada değerlendirilebilir. Önder de stoper alternatifi olmalı Bekir'le. Bu bölgeye yerli bir oyuncu daha alınırsa şaşırmam. Sol bekte Carlos ve Vederson varken transfer yapılmayacaktır.
Orta saha kuvvetlenmeye başladı. Deniz Emre Selçuk Özer Topuz iyi oyuncular. Deivid Uğur kanat alternatifleri. Forvette Alex Semih muhteşemler. Alex'i istemeyen Fenerlilere anlam veremediğimi belirteyim. Her sene çıkar bunlar ortaya Alex gitsin Alex şöyle Alex böyle diye. Alex de her sene cevabını verir. Alırlar yine cevabını o yüzden ben birşey yazmıyorum.
Kadromuzda Lugano Edu Maldonado ve Josico'yu saymazsak 4 yabancı kalıyor. Alex 5. senesini doldurdu. Türk statüsünde oynatılması için neden başvurulmuyor ki. Keza Deivid 3 oldu ve milli takımda oynayabilirliği yüzünden Nobre ve Vederson formülü ile Türk yapılabilir. Ki yapılmalı da. Yabancı oyuncu almak çok daha ucuz. Neyse elimizde 4 yabancı kontenjanı oluşuyor. Bunlardan 3'ü as 1'i yedek olur. Güiza giderse bir yabancı da forvete alınır ki İspanya basnına yaptığı açıklamalar doğruysa gönderilmeli değilse kalsın derim ama yine de 12 milyon + Tekke'ye balıklama atlardım ben olsam. Güiza kaldı diyelim. Ön liberoya bir as yabancı alınır. Poulsen ismi geçiyor ama ben Rolfes'i daha çok tercih ederdim açıkçası. Poulsen gelse de fena olmaz hani. Sol açığa bir yabancı alınır. Bu yabancı da Vargas'sa eğer iyi bir transfer olur. Vargas hem meziyetli hem de saldırgan yırtıcı ve kararlı bir oyuncu mücadeleyi bırakmayan birisi. Uğur Boral'ın Sevilla maçlarındaki performansını her maç gösterebilir düşüncesindeyim. Forvete de bir Türk yedek bulunmalı. Şimdilik bu kadar.
Bu arada benim şahane(:D) futbolculuğumda en büyük pay sahibi olan küçüklükten beri futbol idolüm ; büyük Fenerbahçeli, kral Aykut Kocaman'a da kocaman bir hoşgeldin demek istiyorum
Kopiket: Sarı Laci
5
Benzema Real Madrid'in 5. transferi oldu. Lyon ve Real Madrid 35 milyon avro karşılığında anlaşmaya vardı. Real Madrid flaş transferlere devam ediyor ve alınan kredinin büyüklüğüne bakılırsa transferler de devam edecek gibi. Son derece önemli işler başarıyor meslektaşım Don Florentino Perez Rodriguez. FM'de hileyle bile böyle kadrolar kurmak çok zor. Barcelona'nın güzel futbolu( sevmiyorum ama iyi oynuyorlar valla) ve kupalarının gazıyla Real Madrid başkanı Perez tahtı geri almaya geldi. Ancak her ne kadar önemli ve bence iş yapacak oyuncular alındıysa da yine de orta sahaya ve savunmaya takviyeler yapılmalı. Yapılacağından şüphem yok. Her ne kadar Perez savunmaya oyuncu almayı sevmese de bunların yapılması elzem. Yoksa elin oğlu gelir bu sefer Benzema'lı Kaka'lı Ronaldo'lu takıma 6-7 atmanın zevkini ve dalgasını yaşar. Perez'in krizdeki Valencia'dan bir oyuncu daha alacağını düşünüyorum. Ribery büyük ihtimal olmayacak gibi onun yerine David Silva için bastırabilir Don. Ön libero için bir diğer "krizin teğet geçtiği" takım Liverpool'a Xabi Alonso için teklif yapılmış. Böyle bir hücum hattı için Brezilya ligi usulü bir ön libero alınmalı. Yani Maldonado gibi. İleri çıkmayacak, kapıp arkadaşlarına verecek sadece. Maldonado alınmalı falan demiyorum ha; o gibi bir çapa alınmalı. Hadi Makalele olsun, işte o tip bir oyuncu alınmalı ve bence bunun için Xabi değil takım arkadaşı Mascherano soruşturulmalı. Onun top kapması ve savunma yönü Xabi'ye göre daha fazla. Ancak bildiğimiz üzere Barcelonanın asıl gücü orta sahasıydı. Xavi ve Iniesta şov izliyorduk her maçta. Alınabiliyorsa böyle iki oyuncu alınıp konulsun. De Rossi( ki asla gelmez ve istemem de Roma'dan ayrılmasını geleceğin kaptanının), Pirlo, Fabregas. Gerrard, Lampard gibi teknik ustalardan ikisini almak gerek. Xabi alınıyorsa böyle tipte bi oyuncu da yanına konulmalı yoksa tek başına Xabi o bölgeyi kapatamaz
Bekliyoruz efendim
Real Madrid transfer rüzgarı son sürat devam etmekte
Kopiket: ayaktopu
Vassel Ankaragücü'nde
Ben bu açıkoturumu nefes bile almadan seyrederim arkadaş...
Geçen haftanın en önemli spor haberi, hiç kuşkusuz, Doğan Yayın Holding Ceo’su Mehmet Ali Yalçındağ’ın evindeki yemekli davetti... Aziz Yıldırım’ın Adnan Polat’a “Arda’yı bize ver, 15 milyon euro vereyim” dediği davet.
*
Hadi ben de size, önümüzdeki sezonun en önemli spor haberini vereyim...
*
Mehmet Ali Yalçındağ’ın her sezon sonunda şampiyon takımın başkanını kutlamak için verdiği yemeğin onur konukları, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş başkanlarıydı... Grubumuza ait gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri de oradaydı. Haliyle, Star Haber Grup Başkanı Uğur Dündar da...
*
Hasta Fenerbahçeli ama, bir o kadar da centilmen ve tarafsız bir futbolsever olan Uğur Dündar, hemen yanında oturan Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören’e eğilerek, şöyle dedi:
“Sizler bu masada da görüldüğü gibi, birbiriyle son derece iyi anlaşan, gayet medeni insanlarsınız... Ama kamuoyunda sanki birbirinize düşmanmışsınız gibi bir algılama var. Gelin bunu yıkalım... Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor başkanları, ayda bir kez, benim yöneteceğim açık oturumda bir araya gelelim. Hem o ayın spor olaylarını canlı yayında tartışalım, hem de fair-play çerçevesinde birlik beraberlik mesajı verelim. Böylece, hem kamuoyundaki yanlış kanaat yıkılır, hem de başkanlar taraftarlara örnek olur.”
***
Aziz Yıldırım hemen kabul etti.
Yıldırım Demirören de.
Etti iki...
O sırada masada bulunmayan Galatasaray Başkanı geldi. Uğur Dündar, aynı teklifi, diğer başkanların yanında Galatasaray Başkanı’na da teklif etti. Adnan Polat da hemen kabul etti.
Etti üç.
*
“Peki ya Trabzonspor Başkanı?” diye sordum... Uğur Dündar, “Sadri Şener’e de bizzat ben teklif edeceğim, kendisini tanırım, son derece medeni bir insandır, hayır diyeceğini hiç sanmıyorum” dedi.
Eder dört...
*
Dört büyük.
*
Bunca yıllık gazeteciyim, dört büyük kulübümüzün başkanlarının, bir açık oturumda, hem de canlı yayınlanacak bir açık oturumda bir araya geldiğini görmedim...
*
Parti genel başkanlarını bir araya getiren, Tayyip Erdoğan-Deniz Baykal arasındaki ilk ve tek açıkoturumu yöneten, Kemal Kılıçdaroğlu ile Dengir Mir Mehmet Fırat’la TBMM çatısı altında tarihimizin ilk açıkoturumunu gerçekleştiren, Kemal Kılıçdaroğlu ile Melih Gökçek’i bir araya getiren Uğur Dündar... Bu kez, spor tarihimizde görülmemiş bir ilke imza atacak.
*
Peki ne zaman?
Nerede?
Programın adı ne olacak?
*
Şöyle diyor Uğur Dündar...
“Programın adı, Ayın Buluşması olacak... CNN Türk’te canlı yayınlanacak... Takvimi başkanlarla ayrıca görüşüp netleştireceğiz. Ancak ilk programı, yeni sezonun başladığı hafta yapmayı düşünüyorum.”
Yılmaz Özdil Fanatik'te yazmış. Biz taraftarlar (ve futbolseverler) için ilgi çekici bir program olacağı kesin
Gereksiz
Atasay kuyumculuğun sahibi. İstanbul Belediye Başkanlığı Seçimlerinde yüce başbakanın oğluyla falan ilişkileri gündeme gelmişti; kendisi AKP (yazar burada "edepsizlik" yapmıştır) hükümeti sayesinde yürüyen ya kullardandır bir bakıma( el attığı sektörlere şans eseri vergi kıyakları yapılmıştır); Eyüpteki arsa vurgunu iddiaları da cabası her neyse bu adamın Fenerbahçe yönetiminde bulunmasını istemiyordum istemiyorum istemeyeceğim. Konumuza gelelim uzatmadan; Fenerbahçe yöneticisi sıfatlı Cihan Kamer Fenerbahçe dergisinin bu ayki sayısında inciler saçmış; demiş ki:
''Rijkaard elbette ki kalitesi, kariyeri itibarıyla çok başarılı bir teknik direktördür, muhakkak ülkemiz futboluna artı değerler kazandıracak. Ancak başarılar uzun vadede olacaktır ve Galatasaray'a güzel ikincilikler yaşatacaktır''
''Biz isteseydik, yönetim ve Sayın Başkan Aziz Yıldırım isteseydi bugün takımımızın başında Rijkaard vardı. Bu taraftarın, başkanın ve yönetimin tercihidir. Bence doğru bir tercihtir. Çünkü pek çok kişiye de sordum, hep iki isim söyleniyordu. Birisi Lucescu, birisi Daum idi. Hiç kimse Rijkaard demiyordu. Lucescu'nun sözleşmesi devam ediyor. Daum'un sözleşmesi sona ermişti. Taraftarımızı, Fenerbahçe'yi ve Türkiye'yi tanıması nedeniyle de tercihimizi Daum'dan yana kullandık. Biz hızlı şampiyonluk istiyoruz.''
Kim ne derse desin Reijkaard'ı getirebilmek önemli bir iştir ve bence bir başarıdır. Doğru tercihtir değildir Fenere uygun veya değil bunlar tartışılır ama şimdi böyle bir açıklamaya ne gerek var ki. İstesek Reijkaard'ı alır gelirdik; Reijkaard güzel ikincilikler yaşatacak falan ne kadar gereksiz açıklamalar. Fenerbahçe'ye yakışmıyor böyle açıklamalar. Biz bunları Yıldırım Demirören Beşiktaşının yöneticilerinden duymaya alışmıştık
'Shakhtar Donetsk ve Werder Bremen'i finalde izledik. Bizim takımımız geçen sezon UEFA'yı yüzde 100 kazanabilecek bir kaliteye sahipti. Bizim doğru bir teknik direktörümüz olsaydı, örneğin yine Daum olsaydı UEFA Şampiyonluğu, lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası bizimdi''
''Başkanın haksızlığa ve sorumsuzluğa tahammülü yok, kendisine bu yönde agresif deniliyor, ancak bence tepkisi normaldir. Başkan futbolda nasıl ilerleneceğini her daim tarif eden bir yöneticidir. Başkan etiğe, hukuka ve futbola yakışır bir şekilde hareket eder. Başkanın futbol ve futbolcu bilgisi de pek çok teknik direktöre taş çıkartacak kadar iyidir''
Bu iki açıklama birbiriyle çelişmedi mi??
Geçen seneki teknik direktörümüz Aragones'i (evlerden ırak!!) getiren ve göndermemekte ısrar eden de sayın başkandı neticede.
Neresinden tutarsanız tutun gereksiz açıklamalar silsilesi bence
Kopiket: Sarı Laci