26 Temmuz 2009 Pazar

Çubuklu diyarında güzel şeyler oluyor


Fenerbahçe Cumhuriyeti deyince millet bir kıskançlık bir galeyan bir hezeyan halinde en milliyetçiden bile milliyetçi en cumhuriyetçiden bile cumhuriyetçi kesiliveriyor. E hadi bakalım biz de Fenerbahçe Cumhuriyeti demeyelim bu yazıda çubuklu diyarı diyelim. Çubuktan da rahatsız olmazsınız umarım!

Çubuklu diyarında dün yüksek divan kurulu toplantısı yapıldı. İşte yönetim yüksek divan üyelerine yaptıklarını yapacaklarını borçları projeleri vs anlattı. Benim dikkatimi çeken güzelliklerden bahsetmek istiyorum izninizle.

* Fenerbahçe'nin yaşayan en yaşlı futbolcusu Zeynel Üner'e Başkan Aziz Yıldırım tarafından bir plaket verildi. Üner 93 yaşında ve kulüp üyeliğinde 70 seneyi geride bırakmış bir isim. Allah uzun ömürler versin.

* Lefter Küçükandonyanis'in isminin Dereağzı Tesislerine, Can Bartu'nun isminin de Samandıra Kamp Merkezi'ne verilmesi önerisi oy birliğiyle kabul edildi.

Aziz Yıldırım ve yönetimin bu yönünü seviyorum. Vefa'yı İstanbulda bir semt adı olmasından öte değerlendiriyorlar. Yapılan stada da efsane başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilmişti hatırlarsınız ki. Efsane futbolcularımızın isminin tesislerimize verilmesi şahane bir karar. Bu isimler kimilerine göre farklı olabilirdi. Ancak ben Sinyor ve Ordinaryusun isminin verilmesini doğru ve güzel olarak buluyorum. Bundan sonrası için de yapılacak çok tesis verilecek çok isim var. Halit Çapın'ın dediği gibi "Biz Fenerbahçeyiz, bizden çok adam çıkar". Yönetim de ona göre davransın artık. Ya falanca ismi unuttuk hemen bi okul yapın da ismini verelim, ya şeyi unuttuk bi tesis yapalım da onun ismini verelim vs gibisinden Fener efsaneleriyle yarışmalı :D

* Bunlar dışında kulüpte 25. yılını dolduranlar ismi okunarak 40 ve 50. yılını dolduranlar da plaketle onurlandırıldı

*16. Akdeniz Oyunları ve Üniversite Oyunları'nda altın madalyalar kazanan Fenerbahçeli milli atletler Halil Akkaş ve Nevin Yanıt'a, Başkan Aziz Yıldırım ve Yüksek Divan Kurulu BaşkanıYüksel Günay tarafından plaket verildi

* Samandıra'daki basın odaları yenilenerek sandalye ve masalar değiştirildi ve odaya plazma tv konuldu. Şükrü Saracoğlu Stadyumundaki basın odası da Uefa kriterlerine göre büyütüldü. Ali Koç'un katkılarıyla Fenerbahçe zaten bazınla ilişkilerini önemli ölçüde geliştirmişti. Bu sene de Aragonesin nemrut suratı ve kurallarının aksine Daum basınla sıcak ilişkiler kurdu. Her ayda yapılması planlanan Ali Koç- Şekip Mosturoğlu bilgilendirme basın toplantıları da bu sene de devam etmeli diye düşünüyorum.

Gelelim Fenerbahçe Futbol takımına

Geçen seneki bedbaht ve berbat sezonun ardından bu sene hangi maçı izlesek keyif alırız zaten ama yine de iyiydi dün akşam Bolu karşısında izlediğim takım.
Maçı Fenerbahçe 5-1 kazanırken gollerin ikisi Alex'ten, diğerleri de Güiza ve yeni transferler Santos ve Bilica'dan geldi.
Daum en büyük kaptanım dediği Alex dışında hazırlık maçlarından bu yana denenen yeni kaptanlarına bir yenisini daha ekledi. Genç Gökhan Gönül; Büyük Kaptan,Carlos, Emre ve Deniz'den sonra bu sezon pazubandla maça başlayan 5. isim oldu. Bu takımda sorumluluk almayı ve liderliği kamçılayan güzel bir hamle. Başta karşıydım ama her futbolcumuza güvendiğimizin her futbolcunun önemli olduğunun her futbolcunun elini taşın altına sokma zorunluluğunun güzel bir nişanesi olarak belirmekte

Takımdaki arkadaşlık ve güzel hava da göze batıyor. Kampa geç katılan Güiza bile ne kadar şen şakraktı öyle. Yeni transferler Santos ve Cristian ilk kez takımla sahaya çıktı. Tabi Mehmet Topuz da. Santos arkasında dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki ile uyumluydu. Sol kanadı koridor yaptılar. Carlos ileri çıktığında Santos hemen sol beki kapatıyor böylelikle geçen senenin aksine daha canlı bir Carlos izliyorduk. Taraftarımız Carlosa bolca sallıyordu hiçbişey yapmıyor diye; Uğur Boral faktörünü gözönne almıyorlardı tabi. Uğur ne savunmaya yardıma geliyordu ne de Carlosun hücuma çıkmasına. Ama bizim taraftar sallamak için bahane aradığı için bunu da görmezler

Santos Carlos uyumunu sağa da kurarsak yeni kanatlarıyla kanarya çok yüksekten uçacak.

Orta sahada dün Denizi çok beğendim. Emreyi ise beğenmedim. Emrenin oyun kurmada oyun açmada topu ileriye taşımada daha çok inisiyatif alması gerekirken çok sönük kaldı. Yeni transfer Cristian da skorun avantajıyla sakin risksiz bir oyun oynadı. Rakip güçlü olmadığı için pek göremedik onu ama kumaşının sağlam olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde Topuz ve soru işareti taşıdığım ama dünkü maçta biraz olsun beni rahatlatan Bilica'nın da.

Bilicanın yanına sağlam bir stoper alınması gerektiğini düşünüyorum

son olarak da Alex'e değineyim. Alex; Alex işte. Kör gözlere belden aşağı vuranlara inat dimdik ayakta. Oynuyor oynattırıyor Alex berbat oynasa da ben demiştim diyeyim diye pusuda yatan akbabalar da hayal kırıklığına uğruyor

Çubuklu diyarında güzel şeyler oluyor
Daha da güzel şeyler olacak

blog comments powered by Disqus