20 Ekim 2007 Cumartesi

AKP'nin Referandum 'Oy'ununda Yokuz!

Durmuş bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir... AKP'nin aylardır gündemde tuttuğu referandumda bir tek doğru yok.

Bu nedenle yarın yapılacak referanduma yönelik en ciddi tavır; ciddiye almamak olur.

AKP, halka sormuyor, halkı kullanıyor.

AKP, halk üzerinden diktatörlük peşinde.

Ayrıntılara geçelim... 11. cumhurbaşkanını halka seçtirmek üzere yola çıkan AKP, 22 Temmuz iklimiyle seçimi Meclis'te yapmayı başarınca, şunu işlemeye başladı:

"Canım, 11. zaten seçildi. 12'nciyi halk seçsin. Ne fark eder..."

Tıpkı, 367 olayında olduğu gibi bunda da "bizim dediğimiz neyse, hukuk odur" mantığıyla gittiler. Referanduma günler kala baktılar ki, iş öyle değil. Gül 'ün durumu tartışmalı hale gelecek, şu ikileme girdiler:

Gül'ü mü feda edelim, hukuku mu?

Anında, hukuk dediler. Zaten geçmişten de hukuku bir ya da birkaç kez delince sorun olmadığını biliyorlardı. Hafta başında anayasa değişikliğini değiştirip "Halk 11'inciyi değil 12'nciyi seçsin" dediler. Gül de değişiklik önüne gelir gelmez anında onayladı. Geçmişte Çankaya'ya "noter" deyince, noterler hemen bozuluyordu, "Biz önümüze gelen her işlemi onaylamayız" diyordu ama onlardan özür dileyerek Gül'ün anında onayı için şu tanımı yapmadan geçemeyeceğiz:

11. Noter!

***

Başbakan şu sözleri birkaç kez yineledi:

"Türkiye referandumlara alışacak... Her kritik konuda halkın oyuna başvuracağız!"

İlk bakışta çok demokratik gelen, halka açık iktidar havası veren bir karar... Ancak bu uygulama girişte vurguladığımız gibi halkın iradesine başvurmak değildir. Halkı kullanarak tek parti rejimi kurmaktır. Bu anlayış bizi oraya götürür.

Neden?

Eğer referandum yol olursa, bundan böyle örneğin 4 maddelik referandumlar başlar. Bunlardan ikisi halka çok sempatik gelecek madde olur, ikisi de AKP'nin devletleşmesinin önünü açan madde olur. Eldeki bütün medya araçları, propaganda yöntemleri ve halkı ikna paketleriyle yoğun bir kamuoyu oluşturma dönemi yaşanır. Ardından buyrun size evet, buyrun size halk iradesinin gerçek t-ecellesi!

Yarın başka bir iktidar gelir, aynı yöntemi o kullanırsa ne olacak?

AKP'liler nasırına basılmış gibi "Demokrasi elden gidiyor" diye bağıracak!

AKP'nin samimiyetsizliğinin bir başka göstergesi de şu:

Erdoğan yeri geldikçe gelmedikçe yeni anayasanın mutlaka çıkarılacağını söylüyor. Arı kovanına çomak soktukları için kimilerinin bağırdığından, buna karşı çıktığından dem vuruyor.

Bu durumda sormazlar mı:

Mademki, anayasayı tümden değiştireceksin. O zaman 100 trilyon harcayıp bu referandumu yapmaya ne gerek var? Bu değişiklikleri onun içine koysan olmaz mı?

***

Yarın referandum var.

Ben yurttaş olarak böyle bir oyunda yokum.

Bir başka anlatımla AKP'nin yaptığı, ip oyununa benziyor... İp oyununda, birbirine yakın güçteki iki taraf, ortadaki çizginin biraz gerisinden ipi çekmeye başlar. Karşısındaki grubu çizginin içine çeken kazanır. AKP kendi tarafındaki ipi direğe bağlamış. Çekiyor gibi yapıyor... Karşısında cılız da olsa bir grubun işi ciddiye almasını ve ipi çekmesini istiyor.

Eğer, sandığa gidiş yüzde 50 civarında kalırsa, AKP'nin karşısındakiler ipi bırakmış olur, AKP de çekiyor gibi yaparken oturma organlarının üzerine çökmüş olur!

Referandumu iplememek ciddi bir karardır!


Mustafa BALBAY - CUMHURİYET

0 Yorum: