31 Ekim 2007 Çarşamba

nur içinde yat gülen adam

kendisi benim isim babamdır
sıkı bir halkçı partili dedem ben doğunca onun adını koymuş bana
ve iki ismimden biri bu olmuş
nur içinde yatsın
kirlenmemiş siyasetçilerimizdendi
büyük bir bilim adamıydı
DEPlileri meclise sokmak dışında da bir hatası olmadı
dedim ya çok iyi niyetliydi ve insanları kendisi gibi sanıyordu sanırım
fakat onun kadar "insan" olan insanların sayısı malesef çok değil
ve siyaset denilen şey insanlara göre değil günümüzde
ama o kendini tanıyanlar bilenler için büyük biriydi
mekanı cennet olsun
yüce hatırasına saygılarımızla birlikte gülen adamdan bazı anılar

sabancı üniversitesinde finalden önceki son derste öğrencilerle arasında geçen diyalog:
ö: hocam 45 kişi alıyoruz dersi, herkes bi kişi hakkında paper yazdı e toplam 45 paper oluyo nasıl okuyup
nasıl sınava gircez.
e.i: okursunuz, zaten sunumları da dinlediniz. biliyorsunuz çoğunu.

ö: ama hocam geçen sene sadece 17 paperdan sormuşsunuz

e.i: ama o zaman sadece o kadar kişi yazdı, verdi.
ö: o zaman hocam siz bi 17 tanesini seçseniz onlardan çıksa sorular
e.i: olur mu hepsi önemli onların ben nasıl seçeyim.

ö: ama hocam 17.

e.i: o zaman sen seç 17 tanesini onlara çalışın

................ bir kaç saniyelik sessizlik olur..................
e.i: ben hepsine çalışın demiyorum ki... ama ötekilerden çıkan soruları yapamazsınız.
...........sınıf kahkakalarda....................

ÜLKEMİ BENDEN KÖTÜLER YÖNETMESİN DİYE
Erdal Bey’e bir gün, hiç sıcak bakmadığı siyasete yıllar sonra neden girdiğini sorarlar. Yanıt müthiştir:
- Ülkemi benden daha kötüleri yönetmesin diye!

SEN BANA DEĞİL CİZRELİLERE TEŞEKKÜR ET

Bir seçim dönemi... SHP Genel Başkanı İnönü, Diyarbakır ve Cizre’deki mitinglerde konuştuktan sonra Siirt’te halka hitap edecektir. Ancak Cizre’de bir grup protesto gösterisi yapıp parti otobüsünü taşlayınca buradaki miting iptal edilir, hiç beklenmeden Siirt’e gelinir. Seçim gezilerinde program sarkmasına alışık Siirt İl Başkanı, parti otobüsünün tam zamanında geldiğini görünce biraz şaşkın, İnönü’ye teşekkür eder. Aldığı yanıt:
- Sen bana değil, asıl Cizrelilere teşekkür et...

ANTİDEMOKRATİK KARARLARDA OYLAMA OLMAZ
Erdal Bey fanatik bir sigara düşmanıdır, Parti Meclisi toplantılarında dumanaltı olmaktan fena halde rahatsızdır. Bir Parti Meclisi toplantısında ilk sözü: - Bundan böyle bu toplantılarımızda sigara içilmeyecek, olunca arka sıralardan bir üye; - Bu kararınızı oylamaya sunsak efendim, diye itiraz etmeye kalkışınca cevabı aldı: - Antidemokratik kararlarda oylama olmaz!

DURUN YAV, MESELENİN KÖKÜNE İNELİM

Seçim otobüsüyle bir yere gidiliyor. Otobüsün kornası aniden bozulmuş, ötüp duruyor. Şoför otobüsü sağa çekip durdurmuş, arızayı gidermeye çalışıyor ama nafile. Yolculardan birinin şoföre:
- Kablosunu kopar, diye akıl verdiğini duyan İnönü itiraz ediyor: - Durun yav, koparmayın. Bir derdi var ki inliyor. Meselenin köküne inelim.

VE KULAKTAN KULAĞA ANLATILAN ANILAR
İnönü’yü sinema çıkışında yakalayan gazeteci sorar: - Sayın İnönü sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz. İnönü’nün cevabı: - Göremezsiniz tabii, sinema salonları karanlık.

BEN KEDİ MİYİM SEVİNÇ
Sevinç İnönü bağırır: - Erdal yetiş, fare var! İnönü’nün cevabı: - Bana ne söylüyorsun Sevinç! Ben kedi miyim!

SİZDE DEVLETTE ÇALIŞAN BİRİ YOK MU?
DEP’li Sırrı Sakık, SHP’den milletvekili adayı olmak için başvurur ve İnönü’yle görüşmeye gelir: - Hakkımda bir sürü dedikodu çıkardılar. Önceden bilesiniz; ağabeyim (Şemdin Sakık) dağda devlete karşı savaşır. Kardeşlerimden biri hapiste... İnönü şaşırır: - Yav, sizde hiç devlete çalışan biri yok mu?

NORVEÇ’TE BAŞBAKAN OLURSUNUZ
Gazeteci der ki: - Sizin için Norveç’te başbakan olabilir, diyorlar. İnönü’nün cevabı: - Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye’de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.

MASAYA YUMRUĞUNU VURUR SONUNDA
Bir miting öncesi SHP milletvekili, İnönü’ye der ki: - Sayın Genel Başkanım siz iyi konuşamıyorsunuz, bakın Özal’a esip gürlüyor. İnönü “Peki ne yapacağım” der. Milletvekili cevap verir: - Konuşurken masaya yumruğunuzu vuracaksınız, biz şöyle partiyiz, şöyle yaparız, böyle yaparız, diye kükreyeceksiniz. İnönü kürsüye çıkar, yumruğunu masaya vurur ve şöyle der: - Biz öyle bir partiyiz ki, adamı... Burada kesilir ve şöyle devam eder: - Devamını bu arkadaş söyleyecek.

0 Yorum: