Bayrama acı bir haberle başladık ne yazık ki..
Türk sinemasının en önemli oyuncularından büyük tiyatro sanatçısı Savaş Dinçel dün gece geçirdiği ağır iç kanama neticesinde 65 yaşında hayat sahnesindeki rolünü tamamladı
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı
1942 yılında Fatih'te başlamıştı hepimizin arzı endam eylediği şu tiyatrodaki rolüne daha sonra İstanbul Belediyesi Konservatuarında tiyatro eğitimi adlı
bunun yanında amatör olarak çizerlik de yapmaktaydı
İlk kez İstanbul Şehir Tiyatroları'nda profesyonel olan büyük usta sırasıyla Münir Özkul Tiyatrosu,Ankara Sanata Tiyatrosu,Gen-Ar Tiyatrosu,yeniden Şehir Tiyatrosu,Miyatro Vatandaş Tiyatrosunda görev yaptı.
Amerikanın bizim oğlanlar başardı nidalarıyla karşıladığı o meşum 12 Eylül darbesinin ardından 1402 sayılı sıkıyönetim yasasıyla İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan uzaklaştırılan Dinçel, daha sonra Güldürü Eğitim Merkezi'nde karikatürist olarak çalıştı ve bir süre Günaydın Gazetesinde karikatüristlik yaptı. Danıştayın Cuntanın faullü attığı golü iptal ederek Dinçelin tekrar tiyatrolarına kavuşmasını sağlamasının ardından Dinçel sevenleriyle buluşabilmişti
Tekrar tiyatroya dönünce karikatür ve afiş çalışmalarına tiyatroyla birlikte devam etti. Üç yıl Günaydın gazetesinde TONTON adlı bant karikatürü çizdi.İki karikatür sergisi açan Dinçel, ayrıca "Çizgilerle Nazım Hikmet" adlı bir çizgi roman kitap hazırladı.
tabi Nazım ismi hala bazılarının karanlık beynini tırmaladığı için kitap toplatıldı ve SEKAda, hani şu günlerde özelleştirilip yabancılara peşkeş çekilen fabrikada hamur haline getirildi
Nazım nedense suçludur hep ama ülkenin önemli eserlerini yabancılara satanlar baş göz üstünde
boşuna dememiş Ümit Yaşar akıllı kafaları yurtdışına ihraç eder akılsızlarıysa alıkoyar başımıza taç ederiz diye
dizileri :
sessiz gemiler
ekmek teknesi
bizimkiler
oğlum adam olacak
filimleri:
bir ihtimal daha var
esir kalpler
eve dönüş sacit
sevda çiçeği
can
bir salkım üzüm
ölümüne sevdalar
peki olur şekerim
abdülhamit düşerken
çemberler
sinekli bakkal
bizi güldürenler
abuzer kadayıf
dar alanda kısa paslaşmalar
cumhuriyet
ağır roman
kurtuluş
azmi
oğlum adam olacak
çözülmeler
ateşböceği
merdoğlu
aşık oldum
kızlar sınıfı
üç istanbul
hababam sınıfı güle güle
ittihat ve terakki
gül hasan
Dar Alanda Kısa Paslaşmalardaki Hacı rolüyle Siyad,İstanbul Film Festivali ve ÇASOD tarafından en iyi erkek oyuncu seçildi
özellikle Ekmek Teknesindeki Nusret Baba karakteriyle geniş kitlelere ulaşmış ve izleyen herkesin gönlünde taht kurmuştu
Kurtuluş ve Cumhuriyette İsmet Paşayı o kadar muhteşem canlandırmıştı ki İsmet Paşa deyince aklıma hep Savaş Dinçelin o güler yüzü geliyordu
bugün İsmet Paşayı ikinci kez yitirmiş gibi olduk
bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara
Allah rahmet eylesin,geride kalanlara baş sağlığı ve sabır versin
mekanı cennet olsun
onu onla analım
müthiş oynadığı Dar Alanda Kısa Paslaşmalardan bir sahne
"ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da resim olurlar senin gibi kazına kazına" diyordu
ama hakikaten "niye böyle oldu be abi"
http://www.youtube.com/watch?v=1IO8rdwCSso
http://www.youtube.com/watch?v=IFFn6l-b3_s
keşke bugün de bir rüya olsaydı
0 Yorum:
Yorum Gönder