22 Ocak 2008 Salı

On every street in every city, there's a nobody who dreams of being a somebody


Eyyyyy sinema fanatikleri
hişşt baksana bi,bilader hüoopp evet evet sana dedim
gözlüklü arkadaşım ,bişey anlatıyoz burda di mi
Taksi Şoförü'nü izlediniz mi
izlemediniz mi?
cıx cıx cıx
ya şimdi bi tane adamımız var tamam mı
Travis Bickle bu arkadaşın ismi
kendisi Vietnam Gazisi ve benden narkoleptik olmasın geceleri uyuyamayan biri
düşünüyor napsam napsam diye
bi blog yapıp yazayım bişeyler die düşünüyor ilk başta ama tabi o sıralar internet olmadığı için hadi bi taksi şoförü olayım da iki üç kuruş para kazanayım diyor
başlıyor geceleri New York sokaklarında direksiyon sallamaya
zamanla uğruna Vietnamda savaştığı Amerikanın ne halt olduğunu anlıyor
sonacıma başlıyor günlüğüyle dertleşmeye (işte internet olsaydı bloga yazardı bunları aslında)
kafasına işliyor yavaş yavaş tüm pislikleri
hani çöpler yağmur yağdı mı kaldırımlardan temizlenir ya o hesap
bu "pislikleri" sokaklardan temizleyecek büyük bir tufan beklemeye başlıyor
ama giderek yalnızlaşıyor ve kafayı yiyor
adaleti kendi sağlamayı kafasına koyuyor
silahlar alıyor sürekli bir paranoya halinde tatbikatlar yapıyor
bi de tabi unutmadan sokakta küçük bir fahişeyi gördüğünü de ekleyelim
ulan zamanında Sait Faik diye bir Türk yazarı dünyayı güzellik kurtaracak demiş ama ben kendim de kurtarabilirim diyor ve bu kızdan başlıyor bu kutsal misyonuna
onu kötü yoldan kurtarıp evinin karısı çocuklarının anası aman pardon filmleri karıştırdım
ne diyordum hah işte bu kızı kurtarıp ailesine dönmesini ve okuluna devam edip mühendis doktor neyin olmasını sağlamak istiyor
ve sonra da sonrasını da kendiniz izleyin banane banane


işte bir de bu konuyu allayıp pullayan ve gözümüze gözümüze sokan ve sinema budur kardeşim diyen Martin Scorsese faktörü var
başrolde Robert De Niro amcanın ve Jodie Foster ablanın efsanevi oyunculukları unutulmaz
hele De Niro tek kelimeyle döktürüyor
inanılmaz bir oyunculuk çıkarıyor,ağzımız ve gözlerimiz açık seyrediyoruz

ama akademi denilen denyo güruhu
ne De Niroya,ne Jodie Foster'a ne de filme hürmet eder
hatta Scorsese aday bile olamaz
Rocky daha cazip gelir beylere
bu filmin devrimsel tarzı kimseyi hoşnut etmemiş sanırım
akademi gelenekçi yapıda olduğu için sinemasal anlatımda yenilikleri pek hoş karşılamıyor
bir de tabi sisteme uygun filmler onların genel tercih yelpazesinde
öyle ya Vietnam sendromu yaşayan birinin gözünden Amerikanın kirli sokaklarına büyüteç tutmak senin ne haddine be adam
Amerikayı seviyoruz,orası hepimizin rüyası
geçen sene o kadar savaş karşıtı çok iyi filmin arasından "Amerikalılar bu zor günde birleşin aslında hangi ırktan gelirseniz gelin sizler Amerikalısınız" mesajı veren Crash'in almasının sebebi de buydu bence

bu sayede Rocky'e de bir antipati başladı Taksi Şoförü fanatiklerinde malesef
en azından bende
neyse ya film anlatılmaz yaşanır
yaşayın işte

bu arada ayna önündeki meşhur hesaplaşma sahnesi muazzam
De Nironun resital sekanslarından biri
sırf bu sahne için bilem izlenir yani

You talkin' to me? You talkin' to me? You talkin' to me? Then who the hell else are you talking... you talking to me? Well I'm the only one here. Who the fuck do you think you're talking to? Oh yeah? OK.

aman ha patlamış mısır seyircileri izlemesin
vurdulu kırdılı kofti yarış sahneli filmleri baş tacı eden bünyeler uzak dursun
anlamazlar,burun kıvırırlar,dalga geçerler
beni de gererler durduk yere
aman huzurumu kaçırmayın olur mu..
bir de dipnot
sevgilinizi ilk buluşmada sex filmine götürmeyin ehue ehue


0 Yorum: